Ama insanlar aptal olmadığı için, bu toplumun büyük çoğunluğu, ayrıntılı ve değişken görüşleri ne olursa olsun, doksan yıldır nasıl yaşadığını, ceberrut ve silahlı bir devlet tarafından nasıl yaşattırıldığını biliyor. Ve belli ki bundan hoşlanmıyor.
Bu büyük çoğunluğun İslam’la, dinle, dindarlıkla, başörtüsüyle hiçbir sorunu yok. Ama kendisine Kemalizm adı altında dayatılan yaşam ve düşünce tarzıyla, bunların dayatılma tarzıyla, sopa kullanılması ve aba altından sopa gösterilmesiyle sorunu var. Yani Kemalist devletle sorunu var.
Önce Refah Partisi’nin, sonra da AK Parti’nin ortaya çıkışı ve yükselişi, işte bu sorunun cisimleşmiş ifadesi, siyasî yansıması. Toplum bu partilere İslamcı oldukları için değil, ama Kemalist olmadıkları için oy verdi. Doksan yıldır sırtında taşıdığı Kemalist devlet yükünün biraz hafifleyeceğini umduğu için verdi.
Ve yukarıda sıraladığım bütün saflaşma noktalarında aynı sağduyuyla davrandı. Resmî ideolojinin değil, onu eleştirenlerin yanında saf tuttu.