Çünkü hiç hazır olmadığım bir yaza girmek üzereyim ve çünkü geçen kışın soğuklarında, şimdi senin rüzgârlı bir tepesinde uyuduğun bu kentteki son sevdiklerim, beni, sevdiğim için öldürdüler!
Tag: Ahmet Cemal
Ara 27
NEREDE BUZ VARSA
Nerede buz varsa, iki kişilik serinlik de vardır.İki kişilik. Onun için getirttim seni. Çevrende ateşten bir solukla –Güllerden gelmiştin. Sordum: Neydi oradaki ismin? O isimdi bana söylediğin:Kil parıltısı vardı üstünde – Sen, güllerden geldin. Nerede buz varsa, iki kişilik serinlik de vardır: Çifte ismi ben verdim sana.Gözlerini o isim altında açtın- Bir ışık vardı buzdaki …
Ara 27
Burada
Burada-kiraz çiçeğinin oradakinden daha koyuolmak istediği yerde.Burada – o çiçeklere öyle olabilmeleri için yardım eden el.Burada – binip kum ırmaklarıından yukarıseyrettiğim gemidemir atmışyatıyor, senin serptiğin uykularda. Burada-anlamı, tanıdığım bir adam:şakaklarında, bir zamanlar söndürdüğükorların renginde kır serpintileriKadehini fırlatmıştı alnımayara izini öpmek için dönmüştü.ve sonra,bir yıl geçince aradan,Dile getirmişti ilencini ve kutsamasını,bir daha hiç konuşmadı. Burada-yani akşamlarından …
Ara 26
GECEDE IŞIK DEMETİ
En parlak yanan, saçlarıydı akşam sevgilimin:ona yolluyorum en hafif tahtadan yapılma tabutu.Tıpkı düşlerimizin Roma’daki yatağı gibi, dalgalarla sarılı;beyaz bir peruk takmış benimki gibi ve sesi kısık çıkmakta:yüreğin kapılarını açtığımda benim gibi konuşuyor.Bildiği Fransızca bir aşk şarkısı var geç ülkelereyolculuğum sırasında ve sabaha mektuplar yazarken söylediğim. Duyguların kakmasını taşıyan güzel bir sandal bu tabut.Daha gençken senin …
Mar 05
Kar Parçaları
KEKELENEREK DİLE GETİRİLECEK DÜNYA,onun konuğuolacağım ben, bir adterlenecek duvardan aşağıya, vebir yara yalayacak o duvarıaşağıdan yukarıya. DUYDUM Kİ, BALTA ÇİÇEK AÇMIŞ,duydum ki, o yer adlandırılamazmış,duydum ki, o yere bakan ekmekasılan adamı iyileştirirmiş,kadının o adam için pişirdiği ekmek.duydum ki, onlar hayat içintek sığmak derlermiş. TAŞLARIN atılması böceklerin arkasından.O sırada gördüm ki, içlerinden biri yalan söylemiyordu,çaresizliğime alıştım, …
Mar 05
Oniki Yıl
Gerçek kalan,gerçekleşen satır: … seninParis’teki evin – ellerininsunağı olan evin. Üç kez solunmuş,üç kez parıltılara boğulmuş. Dilsizleşiyor ortalık, sağırlaşıyorgözlerin arkasında.Zehrin çiçek açtığını görüyorum.Her sözcükte ve her kalıpta. Gel. Gidelim.Aşk siliyor ismini: kendinisana adıyor. Paul Celan
Mar 05
Işık Zorunluluğu
KALINTILARI, duyulanlarla görülenlerin,bin bir numaralı yatakhanede. gece gündüzpolka: seni eğitip değiştiriyorlar yineo oluyorsun. GECEYE DALMAK, yardıma hazıraağız yerine,yıldız geçirenbir saydam yaprak: daha bir şeyler vardelice harcanacak,ağaç boyunca. ÇOKTAN UZANMIŞTIKçalıların arasına, sennihayet sürünerek geldiğinde.Ama kulaçlayamadıkKaranlığımızı sana kadar:ZorunluyduIşık. YİTİRİLMİŞLERDEN dökme olan sen,tam olması gerektiği gibi bir maske, gözkapağımdakikırışık boyuncakendi gözkapağımdaki kırışıklasana yakın olmak, ize, evet, o izedehşeti …
Haz 03
Sen de Konuş
Sen de konuş,son olarak sen konuş,söyle sözünü.Konuş –Ama ayırma hayırı evetten.Anlamı da kat sözüne:Ona, gölgeyi ver.Ona yeterince ver gölgeyi,sence ne kadar paylaştırılmışsagece yarısıyla öğlen ve gece yarısıarasında, o kadarını ver.Bakın etrafına:Gör, nasıl da canlı, çepeçevre –Ölüm aşkına! Canlı!Hakikattir gölgeden söz edenin söylediği.Ama bak, küçülmekte şimdi durduğun yer:Peki şimdi nereye, ey gölge çıplağı, nereye?Tırman. Yokla etrafını.İncelmektesin …
Şub 23
Ölüm Fügü
Akşam vakitlerinde içmekteyiz sabahın kapkara sütünüve öğlenlerle sabahlarda bir de gecelerihiç durmaksızın içmekteyizbir mezar kazıyoruz havada rahat yatılıyorBir adam oturuyor evde yılanlarla oynayıp yazı yazan hava karardığında Almanya’ya senin altın saçlarını yazıyor Margaretebunu yazıp evin önüne çıkıyor ve yıldızlar parlıyorköpeklerini çağırıyor ıslıklasonra Yahudilerini çağırıyor ıslıkla toprakta bir mezar kazdırıyorbize buyruk veriyor haydi bakalım şimdi dansa …
Şub 23
Bir Gün
(Ölüm İlişkileri’nde yaşayanlara…) Bir gün, tıpkı karşılaştığımız gecebenim olduğun yaşta, bana dönmek isteyeceksin;yüzünde solmuş kaç sabahın birikintileriyle,yorgun olmaktan çok, aşınmış;yüzüme kapattığın onca kapıyıartık omuzlayamadan,seslenmek isteyeceksin. Zamana diş bileyeceksin o gün, belki ilk kez;bir zamanlar dokunulmazlığına inandığın için,yanlış çıkarttığın bütün …







